Değerli okurlarım,
Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Her hafta olduğu gibi bu köşede yine şehrimizin sorunlarını, güzelliklerini ve hepimizi ilgilendiren meseleleri paylaşmaya devam edeceğiz.
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Adem Aslan’ın uzun yıllardır şehre hizmet etmesi, AFSÜ’nün sorunlarını yakından bilmesi ve basınla iş birliğine açık olması, üniversite için büyük bir avantaj.
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde (AFSÜ) yeni bir sayfa açılıyor. Cumhurbaşkanlığı kararıyla AFSÜ Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Adem Aslan, sadece akademik kariyeriyle değil, Afyonkarahisar’a olan bağlılığı ve üniversiteyi yakından tanımasıyla da öne çıkıyor.
Bugün birçok üniversitenin en büyük sıkıntısı, yöneticilerin bulunduğu şehri tanımaması, sorunlara uzaktan bakmasıdır. İşte bu noktada Prof. Dr. Adem Aslan’ın atanması, Afyonkarahisar için büyük bir kazançtır. Yıllardır bu şehirde görev yapan, akademik camiada aktif rol alan, AFSÜ’nün ihtiyaçlarını ve eksiklerini yakından bilen bir hocanın rektörlük görevine getirilmesi, üniversiteye hız kazandıracaktır.
Şehri ve Üniversiteyi Tanıyan Bir Rektör
Prof. Dr. Aslan’ın en önemli avantajı, üniversiteyi ve şehri derinlemesine bilmesidir. Göreve dışarıdan gelen bir yönetici gibi zamana ihtiyaç duymadan, mevcut sorunları ve çözümleri bilen bir vizyonla yola çıkacaktır. Bu da hem vakit kaybını ortadan kaldıracak hem de AFSÜ’nün önümüzdeki dönemde daha hızlı ivme kazanmasını sağlayacaktır.
Basınla İş Birliği Vizyonu
Rektör Aslan’ın öne çıkan bir diğer yönü, yerel basınla iş birliğine açık olmasıdır. Üniversitenin bilimsel çalışmalarının, projelerinin ve hedeflerinin kamuoyuna doğru aktarılması, toplumla üniversite arasındaki köprüyü güçlendirecektir. Afyonkarahisar’ın dinamiklerini bilen, yerel basının önemini kavrayan bir rektörün bu anlayışla hareket etmesi, AFSÜ’ye güveni artıracaktır.
Yeni Ufuklara Açılacak Bir Üniversite
AFSÜ, sağlık bilimleri alanında Türkiye’nin saygın üniversiteleri arasında hak ettiği yeri alma potansiyeline sahiptir. Doğru vizyon, güçlü liderlik ve şehirle uyumlu bir yönetim anlayışıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte daha görünür bir üniversite olacağına inancımız tamdır.
Rektörlük makamı sadece bir idari görev değil, aynı zamanda vizyon ve sorumluluk makamıdır.
Afyonkarahisar kamuoyunun bu atamayı memnuniyetle karşılaması da tesadüf değildir. Çünkü bu şehir, kendisini anlayan, sorunlarını bilen ve çözüm üretmeye hazır bir rektörle buluşmuştur.
Yeni dönem, Afyonkarahisar ve AFSÜ için hayırlı olsun.
Şimdide Afyonkarahisar’ın en önemli sorununa birlikte bakalım.
Trafik sorunu:
Trafik Sorunu Sadece Zabıtanın Omuzlarına Yüklenemez
Afyonkarahisar’da son yıllarda şehir içi trafiğin giderek daha büyük bir sorun haline geldiği hepimizin malumu. Özellikle dar sokaklar, düzensiz parklar ve yoğun saatlerde kilitlenen kavşaklar, şehir yaşamını hem yorucu hem de tehlikeli kılıyor.
Çoğu zaman gözlerimizi zabıta ekiplerine çeviriyoruz. Onların gayretini takdir etsek de, şu gerçeği görmezden gelemeyiz: Trafik sorunu yalnızca zabıtanın çabasıyla çözülemez.
Vatandaşın Duyarlılığı Şart
Kuralların olmadığı bir şehir hayal edin. Zabıta ne kadar uğraşırsa uğraşsın, vatandaş uymadıkça düzeni sağlamak mümkün değildir. Kırmızı ışıkta geçen, yaya geçidini hiçe sayan, kaldırımlara park eden, dar sokaklarda duble park yapıp akışı tıkayan sürücüler oldukça, trafik sorunlarının çözülmesi sadece hayal olur.
Hak ve Yasakların Bilinci
Trafik kuralları yalnızca cezadan kaçmak için konulmuş değildir. Her kural, bir başkasının hakkını korumak, güvenliği sağlamak için vardır. “Bana bir şey olmaz” diyerek kuralları hiçe saymak, aslında başka insanların canını ve malını riske atmaktır. Bu yüzden herkesin önce kendi sorumluluğunu bilmesi, “trafikte hak ve yasaklar” konusunda bilinçli olması gerekir.
Ehliyetin Sadece Kağıt Olmaması
Bir başka önemli mesele de ehliyeti olmayan kişilerin, hatta misafir konumunda olanların dahi direksiyon başına geçmesidir. Bu sadece yanlış değil, aynı zamanda büyük bir tehlikedir. Direksiyon başına geçen herkesin trafik kültürüne sahip, eğitimli ve bilinçli olması gerekir. Ehliyetsiz kişilerin araç kullanmasına göz yummak, kazalara davetiye çıkarmaktır.
Ortak Sorumluluk
Afyonkarahisar’ın trafiğini rahatlatmak için elbette altyapı yatırımları, akıllı kavşak sistemleri, otopark çözümleri gibi teknik adımlar şarttır. Ama bunların hiçbiri, vatandaş duyarlılığı olmadan sonuç vermez. Şehirde yaşayan herkes, kendi üzerine düşeni yapmalı. Zabıta, trafik ekipleri denetler, ceza keser ama kalıcı çözümü getirecek olan toplumsal bilinçtir.
Unutmayalım: Trafikte düzen, sadece zabıtanın değil, hepimizin sorumluluğudur.
Şehir içinde kimi vatandaşlarımızın, evinin önüne ya da birkaç yüz metrelik mesafeye dahi araçla gitme alışkanlığı, hem trafik yoğunluğunu artırıyor hem de yaya güvenliğini tehlikeye atıyor.
Oysa kısa mesafelerde araç kullanmak yasak olmasa da yanlıştır; çünkü hem çevreyi kirletir, hem park sorununu büyütür, hem de trafiği kilitler. Birkaç adımlık yolu yürümek yerine direksiyona geçmek, toplumun ortak yaşam hakkına zarar vermektir.
Unutmayalım: Araç, ihtiyaç için kullanılmalı; tembellik için değil.