Herkes önce kendini sorgulamalı. Bir siyasi parti il başkanı düşünün şahsi menfaatlerini, aile ve sosyal yaşantısını bir kenara bırakmış, yıllarca inandığı değerler için savaşmış. Bir yerlere gelir miyim, rant elde eder miyim, birilerine yaranır mıyım diye düşünmeden tek derdi vatan millet olanlarla birlikte yürümeye kendini adamış bir başkan…

İşte Muhammet Mısırlıoğlu tam da böyle bir adam. Kim ne derse desin, yıldırmaya, karamsarlığa itmeye çalışanlara inat kendisi değerlerine hep sahip çıktı.

İstedi ki aynı yolda yürüdüğü kişiler de aynı özveriyi göstersin. Gittiği her toplantıda ilçelerde, beldelerde hep bunu söyledi. Kısacası; ‘Bana benim gibi adam lazım’ dedi. Ama ne yazık ki umduğu gibi olmadı. Kendisi ne yaparsa yapsın bazı teşkilatlarından umduğunu bulamadı.

Canını dişine takarak yürüdüğü bu yolda kimi zaman yalnız bırakıldı, kimi zaman yok yere yıpratıldı, kimi zaman çıkar çatışmalarının ortasında kaldı. Karakteri sağlam, her koşulda dik duran Mısırlıoğlu; inanıyorum ki bundan sonra da inandığı değerlere sıkı sıkıya sarılmaya devam edecek. Kimsenin adamı, maşası ya da kuklası olmayacak.

Çiftçiye, emekçiye, işçiye, üreticiye, gençlere, emekliye sözcü olacak. Maddi manevi kayıpları olsa da vatan ve millet adanmışlığıyla kazanan yine onun dik duruşu olacak. Muhammet Mısırlıoğlu, hiçbir zaman kapı arkalarında fısır fısır konuşan, gizli pazarlıklar yapan biri olmadı. Parti içinde yaşanan ya da yaşanması muhtemel olan her türlü olumsuzluğu sağduyuyla alt etmeyi başardı. Onun için önemli olan her zaman şeffalık ve yansızlıktı. Göreve geldiği günden bu yana İYİ Parti’yi böylesine güçlendiren, büyüten, geliştiren bir il başkanına kimsenin dil uzatmaya  hakkı  ve haddi yoktur …

Muhammet Mısırlıoğlu hiçbir başarıyı tek başına sahiplenmeyeceği gibi herhangi bir başarısızlığı da tek başına sırtlamak zorunda değildir. Öncelikle kendi sorumluluk bölgelerinde üstüne düşeni yapmakta yetersiz kalanlar kendilerini sorgulamalıdırlar. Zira Muhammet Mısırlıoğlu, gündemi seçim olsun olmasın her daim milletle iç içe olmuş birisidir. Gece geç saatlerde 10 kişilik bir köy halkına dahi hitap etmekten geri durmamış, hiçbir zaman üşenmemiş, yorulmamış, bıkmamış bir başkandan söz ediyoruz. Kendisine en yakın isimlerden birisi olarak belirtmek isterim ki; tek derdi vatan millet sevdası olan bu adama dil uzatanlar öncelikle bugün geldikleri konuma nasıl geldiklerini sorgulasınlar…