Öfke benim için basit bir şey, çünkü çabuk sinirleniyorum ve bir kaç saat asla sakinleşemiyorum.

Ne zamandır bunu yapıyorum hatırlamıyorum fakat uzun zamandır sinirlendiğim zaman sadece susup bir köşede sakinleşmeyi deniyorum…

Açıkçası bu konuda kendi adıma oldukça başarılı sonuçlar da elde ediyorum.

Diğer türlüsünü birazdan anlatacağım.

Benim nazarımda iki öfkeli insan çeşidi var…

Birincisi

Benim gibi çabuk sinirlenip  kendi kendine konuşup,  sinirini bir  kenara atanlar… Veya yine benim gibi aşırı sinirlendiğinde sadece susup sakinleşmeyi deneyenler…

İkincisi

Öfkesiyle  beraber sinirini hat safhaya çıkarıp olayın orada çözülmesi gerektiğini düşünenler veya kendi tabirimizde “Yangına körükle gitmek” ağzının pergeli olmayanlar…

Ben bazen her iki yöntemi de maalesef kullanıyorum…

Kendime hakim olamadığım zamanlarda…

Hele ki ikinci yöntemin sonucunda asla pozitif karşılık aldığımı göremiyorum…

Birinci söylediklerimi uygulamakta zorluk yaşasam da genellikle başarılı sonuç elde ettiğimi görüyorum.

Ama bir şey var ki…

İkili ikişkilerde karşılıklı bir veya iki var ise,  aman aman…

Ne demek istiyorum…

Kız-erkek ayırt etmeksizin söylüyorum. İki dost, arkadaş veya iki sevgili neye sayarsanız artık bu iki zıt karakter var ise anlaşması zor oluyor.

Öfkeyle söylenen sözlerin yerini yeni bir söz kapatamıyor ya da sen sakinleşip konuşalım dediğinde bile seni manipüle edebilmeyi başarıyor. Oysa ki hep söylediğim gibi biraz sakinleşmek için sadece kendimize hakim olmamız ayrıca biraz zaman ayırmamız yeterli.

‘’Bir dakikalık öfkeye karşı, bir dakika sabırlı olmak, binlerce dakika pişmanlık duymayı önler. ‘’ Hz. Ali

Hepimiz  şunun pişmanlığını mutlaka yaşamışızdır.

Öfkeyle söylediğimiz sözler yüzünden kaybettiğimiz şeylerin pişmanlığını…

Yok diyen çıkmaz diye tahmin ediyorum ama hemen hemen hepimize mutlaka olmuştur.

Başa çıkması zor olan bir huy mudur artık yoksa karakter midir bilmiyorum; ama umarım bir gün hayatın bir anlamı olduğuna ve bu minvalde yaşandığı zaman hayatın daha da anlamlı olduğunu fark ettiğimiz bir kişiliğe bürünürüz.

Nitekim, insanın öfkesi ve sinirini kontrol edebilmesi biraz zor kazanılan; ancak kazanıldığında da hayatı bir hayli güzelleştirebilen bir meziyet.