Sevgili okurlar,
Haftanın bu ilk günü müsade ederseniz, biraz diplomatik başkent Brüksel’den ve dolayısıyla, Brüksel’de görev yapan kimilerine göre “monşer” kimine göre “büyükelçi”, kimine göre “diplomat” olanlarımızdan söz etmek istiyorum.
Aslında, Brüksel’de görev yapan hem “büyükelçi” hem de “başkonsoloslarımız” ile ilgili son kitabım, “ Hakikatin Peşinde Bir Ömür Yusuf Cinal’da”, Osmanlı’nın son yıllarından, Cumhuriyet’e uzanan yıllarda, görev alanları yazdım..

GELİŞLERİ,GİDİŞLERİ?
Elbette 1985 Yılından itibaren, “tanıklık ettiğim, icratlarını yakından izlediğim, haberleştirdiğim, sıkıntılarına şahit olduğum büyükelçi ve başkonsoloslar arasında, gönlümde gerçekten iz bırakanlar” oldu?..
“Gelişleri, gidişleri”, hala hatıralarım arasındadır..
“Geliş tanışma resepsiyonları, gidiş veda toplantıları” unutulur mu?

YURTDIŞINDA TÜRKİYE’Yİ TEMSİL?
Brüksel burası, bu diplomatik kentte, “büyükelçi, başkonsolos olmak” elbette ayrıcalıktır..
Büyükelçi; “bir ulusu, bir ülkeyi ve insanını yabancı bir ülkede Cumhurbaşkanı adına temsil” edendir..
Otomobili forslu, Türk bayraklıdır..
Yaşam ve görev alanı farklıdır..
Cumhuriyet’in ilanı ile artık “Brüksel’e Türk kökenli başkonsolos ve büyükelçilerin görevlendirdiğini” söylesem, şaşırmazsınız değil mi?
Sürekli asker olan, köy yaşamı içinde çiftçilikle uğraşan insanlarımızın evlatlarının yurtdışına “büyükelçi” veya “başkonsolos” olarak görevlendirilmesi beklenebilir mi?
İşte Osmanlı döneminde, “ayrıcalıklı, imtiyazlı sınıfın özellikle dil bilenleri, eğitim görmüşleri, yabancı ülkelerde Osmanlı’yı temsil” ediyordu..

BÜYÜKELÇİLER, KONSOLOSLAR?
Tarihi bilgileri karıştırdığınızda, “bir Türk adına”, mercekle bile baksanız, göremezsiniz!
Ya, Atatürk Türkiyesi, ya Cumhuriyet dönemi, Türk isimleri ile tanışmak, sizleri sevindirmez mi?
Araştırma ve incelemelerimde, bu duyguyu yaşamadım dersem yalan olur..
İşte bunlardan biriydi Aydın 1951 Doğumlu Fuat Tanlay..
Adını ilk defa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiyaraşisi içinde  Dışişleri bakanlığı bünyesinde duydum..
Sonra Brüksel’e “ Kraliyet nezdinde Büyükelçi” olarak atandığında..
Araştırdım, inceledim, haber olarak değerlendireceğim ya, hakkında öyle çokca bir bilgiye ulaşamadım..
Hem çalıştığım Hürriyet, hem de kendi gazetem Beltürk’te küçük bir atanma haberi hazırladım..
Giderken, “ Sayenizde, adıma Google’de yüzlerce haber olması ne sevindirici” diyerek, teşekkür etmeyi ihmal etmemişti..

BRÜKSEL’DE TÜRK OLMAK?
O yıllar Belçika’da, hele de Brüksel’de “Türk olmanın” ayrı bir ayrıcalığı var..
Belçika Türk Spor Kulübü bünyesinde, her yıl “Atatürk Kupası” maçları düzenliyoruz..
Belçika’nın her yanında, Türk gençlerini bünyelerinde toplayan futbol takımlarımızı, “bir araya getirmek, kaynaştırmak, tanıştırmak, Türkiye, Türk Bayrağı, Atatürk sevgisi altında onları bütünleştirmek” hedefimiz..
O Yıllar yeni kurulmuş olan FC Turkse Rangers, gelir amaclı bir turnuva düzenleme kararı alıyor..
Bu kararı da  kısa adı “BTSF” olan derneğimize ileterek, bizleri de davet edip, destek istiyorlar..

ATATÜRK KUPASI!
Kulüp Başkanı Cabbar Alkan’a ulaştım,” Başkanım niyetiniz güzel.. Madem ki, ekonomik olarak bir beklentiniz var. Bu turnuvayı daha büyük kılalım..Siz ev sahibi olunuz.. “ Atatürk Kupası” altında, tüm Türk spor kulüplerini sizin orada buluşturalım” teklifimize, Başkan Cabbar Alkan olumlu cevap verdi.
Hazırlıklar, toplantılar yapıldı..
Kulüpler davet edildi..
Uzatmayalım, turnuva Belçika’nın Flaman bölgesinde gerçekleştirildiği için, zamanın Anvers Başkonsolosu Gürol Sökmensüer’i arayarak, turnuvaya gelip gelmeyeceğini öğrenmek istedim.

BÜYÜKELÇİ’Yİ KARŞILAMAYA GİDİYORUM!
Başkonsolos Sökmensüer, “ Şuan yeni Büyükelçimiz Fuat Tanlay’ı karşılamaya gidiyorum. Bugün gelip, gelmeyeceğim belli değil” diye cevap verince,” Aman başkonsolosum, yeni büyükelçimiz ile sizi bekliyoruz. Açılışta olmanız, bizleri mutlu eder” diye davette bulundum.
FC Turkse Rangers, Genk Belediye işbirliği ile güzel bir tesise kavuşmuş, kulübün hedefleri büyük, ancak maddi imkana şiddetle ihtiyaç var. Turnuva geliri tüm kulübe bırakılacak. Hazırlıklar tamam.. Stadyum Türk ve Belçika bayrakları ile süslü..
Heyecan büyük..
Arkadaşlarımız Enver Arslan, Ramazan Seçken ve diğerleri de çok meraklı..

BÜYÜKELÇİ İLE BİRLİKTE GELİYORUZ!
Başkonsolos Gürol Sökmensüer’in telefonu geliyor..
“Büyükelçi Fuat Tanlay, davetinizi kabul etti. Konuta uğramadan turnuvaya gelecek..”
Hemen, karşılama için hazırlıklar yaptık..
Davul-zurna olmadan olmaz..
Ellerde Türk Bayrakları, geliş yoluna dizildik..
Büyükelçi Fuat Tanlay, gülen yüzü ile beraberinde Anvers Başkonsolosu Gürol Sökmensüer olduğu halde çıkageldi..
Ne içten buluşma, ne samimi kucaklaşma, ne?..
Sanki, Ankara’da, Samsun’da, Sakarya’da, Aydın’da buluşma gibi..

TÜRK BAYRAĞI ALTINDA BULUŞMAK
Ayağının tozu ile “Belçika’da Türkiye sevdası ile yanıp tutuşanlarla birlikte olmaya gelen Büyükelçi Fuat Tanlay’ı” bağrımıza bastık..
Birlikte yedik, içtik, maçların başlama vuruşlarını yaptık, kupaları dağıttık..
Bu geliş ile hep beraber olduk..
Türk Bayrağı, hep elimizde yükseklerde idi..
Türkiye sevdası kalplerimizde..
“Türk Bayrağı, Türkiye ideali ve Atatürk sevgisi altında buluşmak”, ne güzel idi..
Hele de, “ Bayrağım” şiiri paylaşımı, Belçika’da ne büyük yankı yapmıştı, ne büyük?!
Hele ‘de ,PKK ve Fehriye Erdal takipleri..

İZ BIRAKANLAR?
“Gönlümde iz bırakan büyükelçiler arasında yer alan Fuat Tanlay gibi, diğer büyükelçilerimizden Güner Öztek, Erkan Gezer’i ve diğerlerini unutmak” olur mu?
Bunları, neden mi yazdım?
Emekli Büyükelçi olarak İstanbul’da  yaşamını sürdüren Büyükelçi Fuat Tanlay ile hiç ama hiç irtibatımızı kesmemiştik.
Vefatını, sanal ortamdan öğrenmek, beni kahretti!..
Haberi alınca, yıkılmadım desem yalan olur!
Gecenin bir satinde kalktım, yine bir “Büyükelçi vefat haberini” istemeye, istemeye yazmak zorunda kaldım!.
Evet, bu güzel, fırtınalı, çekişmeli Belçika günlerinden tanıdığım Büyükelçi Fuat Tanlay, İstanbul’da vefat etmiş, 2 Haziran 2023 Tarihinde ise İstanbul Pendik’te defnedilmişti..
Bir büyükelçiden öte, bir dostu, bir arkadaşı, bir dert ortağını kaybetmek ne acı!..

GÜZELLİĞİN VE GÜLÜŞÜN HATIRANIZDIR!
Belçika’da Türkiye’yi, Türk Milleti’ni, Türk Bayrağı’nı temsil etmenin, derin bir güzelliği ve zorluğu vardır..
O, Büyükelçilerimizden biri de, Fuat Tanlay idi..
O kadar çok, o kadar güzel anılarımız var ki, hangi birini anlatayım?..
“Türkiye sevdasında buluşmak”, en güzeliydi!..
Ne diyelim, kaderde ayrılıkta varmış!..
Sevgili Büyükelçim, bizlerde hakkın varsa, helal ettik!..
Biz senden hep razıydık, Yüce Mevla’m, rahmetler eylesin, mekanın cennet olsun!
Güzelliğin ve gülüşün hatırandır..
Unutmak olmaz!